28 Şubat 2012 Salı

görmenin sinematografisi


dokunma ilksel, ses ardıl
(cennetin rengi)
dokunma ilksel, görme sonsal
(şehir ışıkları)

göz dokunmaz, değer
(at first sight)


herşey önce siyahtır, sonra yine siyah....
ömür ışıktır, ışık ömür. iki yan karanlık. ömür ara aydınlık....
(black)










göz görür, bakış tercih eder; imge bakışı hapseder, bakış imgeyi kutsar. imge hapsedici, bakış kutsayıcıdır.
(sevmek zamanı)
[benzemez kimse sana tavrına hayran olayım
bakışından süzülen işvene kurban olayım
lütfuna ermek için söyle perişan olayım ]



Hoca, kadılık yaparken karşısına gene bir davacı ile davalı çıkmış
     Davacı:
     -Hocam, bu adam odun yüklerken denk bozuldu, odunlar yere düştü. Bana biraz yardım et de odunları sırtıma yükleyeyim. dedi. Bende yardım ettim. Odunları yükledikten sonra. Ne vereceksin? dedim. “Hiç”, dedi. İşte bende şimdi hiçimi istiyorum.
     Hoca yerinden kalkarak, odanın ortasındaki halıyı davacıya göstermiş:
     -Bu nedir?
     -Halı.
     -Kaldır bakalım altını!
     Adam kaldırmış. Hoca gene sormuş:
     -Ne var halının altında?
     -Hiç!
     -Haydi bakalım al şu hiçini, git.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder