11 Ağustos 2018 Cumartesi

ayağın gizemi

İlksel bakış
Belleklerimiz yıllar yılı biriken ya da biriktirilen sayısız imgeyle dolu. Görsel imgeler de görsel belleklerimizi sarıp sarmalıyor. Bilinçli ya da bilinçsizce bakıp, yine bilinçli ya da bilinçsizce zihnimize kaydettiğimiz görüntüler görsel belleğimizi şekillendiriyor. Bu yazıya konu olan görüntü de benim için öyle; belleğimde ayrı bir yeri var. Sadece belleğimde değil gündelik uğraşlarım arasında da yerini alıyor. Duvarımda asılı çünkü ve hala bakışımın capcanlı hedefi. Uzun zamandır bıkıp usanmadan birbirimize bakıp duruyoruz. Bakışla var oluyoruz, bakışta vücut buluyoruz. Bakış (nazar) yoksa aramızda, mekan da yok, -birbirimiz açısından- biz de yokuz. Ben onun mekansal varlığına bakışla tanıklık ediyorum, o da aynını yaparak benimkine. O olmazsa, mekanda eksilen bir bakıştan, mekanı eksilten bir bakıştan söz edebiliriz. Mevcudiyetiyle o bana ağar, ben ona nazar ederim. Böylelikle mekanda birlikte eksilmeyiz.

(*) Göz Ucu, İstanbul, Ketebe Yay., 2023
(*) Muhayyel, Sayı 4, Ağustos 2018

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder