İlksel bakış
Belleklerimiz yıllar yılı biriken ya da biriktirilen sayısız imgeyle
dolu. Görsel imgeler de görsel belleklerimizi sarıp sarmalıyor. Bilinçli ya da bilinçsizce
bakıp, yine bilinçli ya da bilinçsizce zihnimize kaydettiğimiz görüntüler görsel
belleğimizi şekillendiriyor. Bu yazıya konu olan görüntü de benim için öyle;
belleğimde ayrı bir yeri var. Sadece belleğimde değil gündelik uğraşlarım
arasında da yerini alıyor. Duvarımda asılı çünkü ve hala bakışımın capcanlı
hedefi. Uzun zamandır bıkıp usanmadan birbirimize bakıp duruyoruz. Bakışla var
oluyoruz, bakışta vücut buluyoruz. Bakış (nazar) yoksa aramızda, mekan da yok, -birbirimiz açısından- biz
de yokuz. Ben onun mekansal varlığına bakışla tanıklık ediyorum, o da aynını yaparak benimkine. O olmazsa, mekanda eksilen bir bakıştan, mekanı eksilten bir bakıştan
söz edebiliriz. Mevcudiyetiyle o bana ağar, ben ona nazar ederim. Böylelikle
mekanda birlikte eksilmeyiz.
(*) Göz Ucu, İstanbul, Ketebe Yay., 2023
(*) Muhayyel, Sayı 4, Ağustos 2018
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder