Baharın son günleriydi. Sıcaklar
iyiden iyiye kendini hissettirmeye başlamıştı. Her yer gibi, İznik de sıcaktı.
Yeni bir yurt edinmek niyetiyle oradaydık. Sakin ve dingin bir kasaba-şehirdi; önemli
ölçüde şehirden izler taşıyor, köysel bir tazelik ve sükunet saklıyordu. Bazen
şehir, bazen kasaba, bazen köy; tekmili birden. Sevmiştik orayı hayat
arkadaşımla. Niyetimiz, kesin karara dönüştü ve bir dostumuzun zahmeti ve
gayretiyle çok geçmeden mütevazı bir yer edindik. Yerleşiverdik. Sakinlik ve
yavaşlık ilk izlenimlerimiz olarak gönül kayıtlarımıza düştü.
*
Aylar geçtikten sonra geriye
dönüp baktığımda ibreti alem bir zaman dilimini idrak ettiğimi farkettim.
Tanıklıklarımın bende oluşturduğu karşılıkları bir parça da olsa buraya
aktarmaya çalışayım. İznik kuytu bir alem olarak uzunca yazılmaya değer.
Devamı için bak.
(*) Yedi İklim, Nisan 2025, Sayı 418.
(*) Yakın Diyarlar, İstanbul, Ketebe Yayınları, 2025
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder